#geceye not

LIVE

Unutursam sana değil, kendime ihanet edecekmiş gibi hissediyorum.

Birkaç dakikalık meseleler için yıllardır süren hüznümüz niye

Eğer s*ktir olup gidecekseniz bir gün, kimsesiz bırakacak kadar kimsesi olmayın birilerinin.

Bu son sahne kadar çok az şeye ağladım ben. Sonuçta film der geçerim hep ama bu defa içimde anlam veremeyeceğim bir hüzne sebep oldu nedense. Ve bu gece buraya bir not bırakmak istedim. Sevdiğim adama…

Hayat insanı çok farklı noktalara getirebiliyor biliyorum. Ama bir gün, hani olur da gidersen uzaklara ben yaşamaya mahkum edilen bir ölü olacağım. Hayattaki pusulamı kaybedeceğim. Doğrular ve yanlışlar anlamlarını yitirecek benim için. Cümlelerim tükenecek. Ellerim artık hiç ısınmayacak. Gözlerimdeki ışıklar sönecek. Geceleri ağlayarak geçireceğim. Günbatımları işkenceden farksız olacak. Şarkılar hep aynı ismi fısıldayacak. Ve ben parça parça azalacağım. Ta ki seninle bir bütün olana dek. O yüzden elimi asla bırakmamalısın. Hep aynı sabaha açmalıyız gözlerimizi. Ve ben hep duymalıyım sesini. Sevgim, canımın en derini hiç bırakma beni tamam mı, ben sensiz yaşayabilecek biri değilim…

“Danse comme si personne ne te regardait.”

Hiç kimse izlemiyormuş gibi dans et.


“Aime comme si tu n’avais jamais été blessé(e)”

Hiç incinmemiş gibi sev.


“Chante comme si personne n’écoutait.”

Hiç kimse dinlemiyormuş gibi şarkı söyle.


“Vis comme si c’était le paradis sur terre.”

Yeryüzü cennetmiş gibi yaşa.

İyinin içindeki kötülük, Kötülükteki iyilik…

Masallara inandırıldık doğduğumuzda, küçücük yaşlarımızda bile ikiye ayırdılar bizleri; iyi ve kötü sıfatlarıyla. Sonra bir kişilik koydular karşımıza; hiç hatası olmayan çok güzel tek kelimeyle mükemmel ve buna iyi dediler, sonra biri daha… öncelikle çirkin dediler ona sırf bu yüzden kötü sıfatını taktılar ona, kocaman hayal dünyamızda kuracağımız onlarca şeyi güzelliğe mahrum kıldılar böylece çirkin olanı kötülüğe maruzbıraktılar…

Kim bu sınırsız boşluğa iyinin içinde kötü olmayacağını söyledi ? Oysa hepimizin içinde olan değil miydi ?

Kıytı köşelerimde güneş açabiliyomuş… ve biliyormusunuz bunu yaparken hiç kimseden yardım almadım çünkü zaten güneşle doğdum ben

Eğer birşeyler kötü giderse buraya gelmeyi ne çok alışkanlık edinmişim.

Yorgunum ve ağrılar..kırıklarım var..eziklerim çizimlerim

Kendini sevmen için sevdiğin şeyleri yapman gerekiyor. Başkasında her neyi seviyorsan kendine onu yap. Bırak yargılasınlar, kendin olduğun için ve senin gibi olamadıkları için karşı çıkıyorlar. Yargılamaları inrenmelerinden.. Dediğimi yap ve önünde eğilecekleri zamanı bekle.

Canım çok şey anlatmak istiyor ama yorgunum. Beynim yorgun, bedenim yorgun, bunca şeyi affeden kalbim bile yorgun artık. Heveslerim yorgun, iyimserliğim yorgun, konuşarak anlaşmaya olan inancım bile yorgun. Benden geriye mecalsiz bir şey kaldı sadece. Çok yorgunum.

Ne denmeli bilemiyorum ama hiç daha önceden bu kadar uzun süre sessiz kaldığımı ve sustuğumu hatırlamıyorum. Halimi açıklayabileceğim tek bir kelime bile yok. Birazcık olsun anlaşılmak için bunca üzüntüye, yıpranmaya, hırpalanmaya gerek var mıydı sahiden?

Belki her zaman iyi biri olamadım ya da doğru olanı yapamadım ama ben var ya kendimle gurur duyuyorum düştüğüm onca durumdan daha sağlam ve erdemli kalkmayı başardığım için. Hatalarım için üzgünüm ama gerçekten düzelmeye ve düzeltmeye çabalayan yanıma teşekkür ediyorum.

İçim soğudu. Ne oldu tam olarak bilmiyorum ama bu hissi başka türlü anlatamıyorum. Sadece içim soğudu. Yani, içim şey oldu böyle, eksildi gibi oldu. Kendime dair umudum bir tık daha azaldı. Neden derseniz, ben de bilmiyorum. Üzüldüm ama. Belli etmedim ama, çok üzüldüm.

loading