#domine edilen kadın

Ben konuştukça uyarılmana engel olamıyorsun, uyarılınca da parmaklarına…  Kocan olmayan bir erkeğin kirli beynine bu kadar girebilmiş olması seni deli gibi ürkütüyor ama artık çok geç…çoktan benim oldun bile! Enfes vücudunun her santimini tadına vararak keşfedeceğim…sonra da seni istila edeceğim… ve bunun her anına bayılacaksın.

Karın ne kadar direnirse dirensin, ne kadar hayır derse desin, elleri arkadan kelepçelendiği anda sanki bir butonuna basılmış gibi amı ıslanıyor, direnci sıfırlanıyor, uslu bir kız gibi bana itaat ediyor.

Karını bağırta inlete siktim…defalarca bağırarak boşaldı yarrağımın üstüne küçük orospu.

“Yeni komşumuz Naim Bey bıraktı beni sağolsun arabasıyla canım” diye açıkladı kocasına Meral…Naim’in onu arabada nasıl manipüle edip o erkeksi kalın sesiyle verdiği emirler ve hayır cevabını kabul etmeyen tavrı ile evli bir kadının yapmaması gereken şeyleri yaptırttığını söyleyemezdi elbette.

Karındaki utanma hissi, altına yastık koyup kıçını yükseltmesi emrini verince yerini önce bana kızgınlığa, sonra da ona bunları yaptırabilen ilk erkek olduğum için istemsiz hayranlığa dönüştü.

Karını fena siktim ve o buna bayıldı.

Selin, O’na herşeyin bittiğini söyledi, kocasına karşı hissettiği suçluluk duygusunu taşıyamıyordu artık…Ama tek bir bakışı ve emir tonundaki sözü, bir anda yeniden O’nun etkisi altına girmesine yetti…sonra da durmak ve doymak bilmez elleri, Selin’e kime ait olduğunu hatırlattı.

Karın, sahibinin ben olduğumu bazen unutuyor…Geçen akşam seninle beraber katıldığı partide ona benim olduğunu yeniden hatırlattım.

Eski erkek arkadaşı, Vildan’ı eğer istediği parayı kaldığı eve getirirse, 2 sene önce çektiği o seksi çıplak fotoğraflarını kocasına ve iş arkadaşlarına göndermeyeceğini söyleyerek tehdit edince çaresiz dediğini yapıp gitti Vildan. Adi herif, parayı aldıktan sonra Vildan’ın üzerinde daha önce yaptığı maço erkek taktiklerini uyguladı…Sonra onu dudaklarından öpüp elbisesinin altından amını kontrol etti…Tam da tahmin ettiği gibiydi…bir nehir kadar ıslaktı! “Evde benim gibi bir erkeğin yok, ha küçük orospu? Beni terkedip gidip o zengin yumuşakla evlendin…ama birşeyler eksik belli ki, ha?” derken amını parmaklıyor, Vildan’ı istemsizce çıldırtıyordu zevkten…sonra onu saçlarından yatak odasına sürükleyip yatağa fırlattı, tıpkı bir fahişe gibi…o lanet yatakta Vildan’ı öyle bir sikti ki adi serseri…evire çevire…bir kaldırım orospusunu siker gibi…saatlerce! Hayatında hiç boşalmadığı kadar boşaldı Vildan adi aşağılığın kocasınınkinin yanında maket kalacağı o büyük yarrağının üstüne. Vildan oradan elleri boş ayrıldı…ama yine O’nun kadını olmuştu…amı, kocasının kalem sikinin hissedemeyeceği kadar genişti.

Ferhat, karısının, hergün kendi babasının evine gidip O’na hizmet etmesini takdir ediyordu. Ferhat’ın annesi bir süre önce trafik kazasında ölmüştü, yalnız yaşıyordu babası. Karısı, sabahtan gidip O’nun günlük yemek ve diğer ihtiyaçlarını karşılayıp öğleden sonra geliyordu. Bir süre sonra karısının her gün babasına gitmeden önce duş alıp makyajına ve giyimine önem vermesini garipsemeye başadı Ferhat. Artık karısı Ferhat’la daha sık sevişmek isteyip, Ferhat’ın erken boşalmasını daha çok dert eder hale geldi…Bir gün Ferhat, işyerinde kendisinden yıllar sonra işe girmiş birini kendisinin müdürü yaptıklarını söylediğinde karısı,  “Keşke biraz olsun babana çekip gerçek bir erkek gibi davranabilseydin!” deyince o evde neler olduğunu daha çok merak eder hale geldi, ama bu konuda birşey yapmamayı tercih etti.

Gökçe, son olarak buyurgan fotoğrafçının “Şimdi de yatağa yüzü koyun yatıp kıçını havaya kaldır…o pozisyondayken dönüp bana bak” komutunu yerine getirmekte terreddüt bile etmedi…yarım saat önce buraya bu tarz modellik için gelmediğini, evli olduğunu söylemiş, direnmişti ama sonuç ortadaydı… bir tek külodu ve topuklu ayakkabısı kalmıştı üzerinde! Hiç böyle bir erkek görmemişti, hayır cevabını kabul etmiyordu. Dediğini yapmak zorunda olduğunu hissetmesi bir yana O’nun her bir buyruğunu yerine getirdikçe anlam veremediği şekilde mutlu da oluyordu…O’nun önündeki kabarıklığı farketmişti, birazdan o yatakta neler olacağını da gayet iyi biliyordu, bunu kocasına yapmaması gerektiğini de, ama tuhaf bir şekilde korkuyla karışık heyecan duyuyordu…amı hiç olmadığı kadar ıslaktı.

Sana benim evime gel demiştim…gelmedin! Bak, ben geldim sana. Bunun bedelini fena ödeyeceksin. Kocan içerdeyken sikecem seni…hem de şimdiye kadar sikmediğim kadar sertçe! Haykırış ve inleme seslerini onun duymaması için ne yapacağını izlemek keyifli olacak.

Değil kocası, Hande’nin kendisi bile…içten içe…O’nun gibi bir erkeğin gelip… onu kontrol altına alması için umutsuzca çıldırdığını bilmiyordu.

“Tamamen…tümden…benim…kontrolümdesin…sana dediğim herşeyi…ama herşeyi yapmak…benim zevkime hizmet etmek…bunun yapmak için çıldırıyorsun… şimdi gözlerini kapat…ve tekrarla…Size…itaat edeceğim… Efendim!”…tekrarladı Şebnem bu dört kelimeyi…nefes almadan…demek isteyerek…kanepeye fırlattı Şebnem’i…artık O’nundu Şebnem…aklını almıştı…vücudu da… herşeyi de…O’nundu.

“Şuna baaaaaak… Kocanın ettiği gibi iltifat falan istemiyorsun sen ha? Seni eline alacak gerçek bir erkek…ihtiyacın olan tek şey…bu! bak şuna…nasıl da hoşuna gidiyor…ha? Elinde değil…amın nasıl da ıslandı çoktan…bugün burada benim küçük fahişem yapacağım seni… eveeeet…benim….küçük… fahişem. Ve bunun her anına bayılacaksın!”

Gerçek Yeşim’i ilk gören kocası değil, O oldu… Yeşim’in bile bilmediği, beyninin en derinlerinde, birinin gelip çıkarmasını beklediği o dürtü ve istekler…O gördü… bunun ödülünü aldı da…Yeşim’i…onun önce aklını aldı…sonra arzularını…sonra da enfes vücudunu…herşeyiyle…kocasının hiç alamayacağı gibi. O’nun kadını… fahişesi…kölesi olmak…artık bu sıfatlara sahip olduğu için gurur duyuyor kendisiyle Yeşim…O’nu düşünmek bile…hiç…ama hiç olmadığı kadar heyecanlandırıyor…amını…hiç olmadığı kadar ıslatıyor.

“Derya lütfen…o herifin hipnozu altındasın hala…bak, bu lanet şeyden kurtulabiliriz, ne olur, Derya….gitme!” diye yalvardı kocası arkasından ama dinlemedi Derya…Üst kat komşusu olacak Güray aşağılığı onu ve karısını bir oyun sırasında onlarında rızasıyla hipnotize etmişti, oyundu bu, güleceklerdi sonunda…ama adi aşağılığın gerçek bir hipnoz ustası olduğunu…ve emellerinin hiç de iyi olmadığını öğrendiğinde çoktan ikisi de hipnotize olmuşlardı. Kocası,  Güray öyle dediği için yerinden kıpırdayamıyordu… Tüm erkeklerin iç çekerek baktığı enfes karısı Derya ise…Güray öyle dediği için O’nu dünyanın en seksi erkeği olarak görüyordu…ve O’nun gücüne itaat etmekten başka çaresi olmadığı için O’nun emrettiği gibi yukarı kata, çırılçıplak…O’nun evine çıkıyordu…O’nu mutlu etmek ve doyuma ulaştırmak, Derya’nın o andaki tek gayesiydi, O’nun kadını olmak için, Güray’ın onu alması için herşeyini verebilir, O’na yalvarabilirdi! Karısını, bu şekilde…çırılçıplak…hayatında onu hiç görmediği kadar seksi bir şekilde O’na giderken izlemek…bundan nefret ediyordu…ama Güray öyle dediği için…karısının O’nun kadını olması fikrinin, sikini hiç olmadığı kadar sertleştirdiğini farketti suçluluk duygusuyla.

Talepkar ve istediği herşeyi almasını bilen bir patronla çalışan güzel karın, sana sadık kalmak için çok uğraştı…bunun nafile bir çaba olduğunu anladığında bir hafta geçmemişti. Artık işe geldiği her sabah o gün O’nun hangi emirlerini harfiyen yerine getireceğini düşünerek heyecanlanıyor, bu da ıslanmasına yetiyor.

Karın, patronunun küçük orospusu olmaya bayılıyor.