#eskiden

LIVE

Seni anlamayan Müjgan'lığının farkına varmayan o herif kanatlarını kesmeseydi yine de düşmezdin buralara..

- Olanları unutalım artık.

Beni hatırladın nihayet, tanıdın. Şimdi öbür tarafı unutursun tabi..

- Yeter Hüsnü.

Yeter tabi yeter şaka söylemiştim zaten

Bütün arzumuz, bütün isteğimiz bi çatı altında beraber olmaktı..

- Ne Güzel, tıpkı eski günlerdeki gibi

Hatırladın demek ? O sahil kahvesini, bu 50 kuruşluk gazozu, kurduğumuz hayalleri unutmadın demek..

- Nasıl unuturum.

Nasıl unutmazsın ? Sen ki hususi arabayla atlas yorgan, sırmalı fistan uğruna herşeyleri yıkıp gitmiş bir Müjgan'sın..

Sen ki ardına dönüp bizlere bakmamıştın bi defa. Sen ki kağıt paralardan kanat takıp o cehenneme uçmuş Müjgan'sın nasıl hatırlarsın ?

Beni sevseydiniz be, beni Mesut olarak sevseydiniz milyarder olarak değil. Ayten sen haklısın galiba, biz başkasıyız artık. Çok açık bu, ama ben ancak şimdi görüyorum. Ne milyarmış ama şu milyar, daha elimize geçmeden herkesin iç yüzü ortaya çıktı. Bi de cebimizde olduğunu düşünün, insan şeffaf bi hâle gelirdi. Aynada bile göremezdik kendimizi..

Mesudiyeli Mesut, ne kadar küçük bir dünyan varmış. Gerçek sandığın hiçbir şey gerçek değilmiş..

Çok paramız olursa Üsküdar'da bir ev alırdım, kız kulesini gören, yeter Beyoğlu'nun kahrını çektiğim. Tekrar tesbih yapmaya başlarım. Eski arkadaşlar toplanıp fasıl geçeriz. Afitap hanımı düşkünler evinden çeker alırım..

• Şu koca değirmen canım

Yıldız öğütür

Herkese kendince canım

Nasip Dağıtır.

Ama Yoksul bile sevdasının beyidir

Aşk padişahıyız biz sevgi ağası

Muhabbet sultanıyız biz

Yoktur dahası..

Semtimizin bi tanesiydi Müjgan.

Saçları sırtına kadar sırma sırma dökülür, elleri ufacık, gözleri dört defa lacivertti. Ve de her ne hikmetse o da bana gönüllüydü. Öyle bir sevdim ki Müjgan’ı, dünyamı şaşırdım, haddimi bilemedim, evleniriz gibi geldi bana.

Evimiz, yuvamız olur, ışığımız yanar,

Fakir soframız kurulur gibi geldi.

Sahil bahçesinde gazoz içerekten gizli gizli mal-ü hülya kurardık.

Sonrada çarşılara giderdik.

Eşya beğenirdik elden düşme.

Aynalı konsolumuz topuzlu karyolamız bile olacaktı. Müjgan’ın her an her bir daim yanında olacaktım ama olmadı gitti. Nereye mi ?

Paraya gitti abicim paraya..

Bizim de bir gün çok paramız olacak o zaman seni öyle lüks yerlere götürecem ki, Sultan Ahmet kebapçısına, Lunapark'a Saz'a..

loading