#nazım hikmet

LIVE
 Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledi

Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.
Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin, düşündün, şiirler yazdın.
“Peki o ne yaptı” deme.
Herkes kendinden sorumludur aşkta

Nazım Hikmet


Post link

siiyahkuguuu:

“Senin adini kol saatimin kayışına tirnagimla kazidim Piraye” diyen, Nazım'ın saatinde Vera yaziyordu. Ve ask o gün öldü..

siiyahkuguuu:

“Sende ben, imkansızlığı seviyorum… Fakat asla ümitsizliği değil… “

-Nâzım Hikmet Ran

“Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin.
 Yorulmuşsundur,
 nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını,
 ne gül suyum, ne gümüş leğenim var.
 Susamışsındır,
 buzlu şerbetim yok ki, ikram edeyim.
 Acıkmışsındır,
 sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam
              memleket gibi esir ve yoksuldur odam.

 Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin!
 Ayağını bastın odama
             kırk yıllık beton çayır çimen şimdi.
 Güldün,
             güller açıldı penceremin demirlerinde.
 Ağladın,
             avuçlarıma döküldü inciler;
 gönlüm gibi zengin
             hürriyet gibi aydınlık oldu odam.
 Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin.”

“Sevdiğin müddetçe
                      ve sevebildiğin kadar,
 sevdiğine her şeyini verdiğin müddetçe
                      ve verebildiğin kadar gençsin.”

“Akrep gibisin kardeşim,
 korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
 Serçe gibisin kardeşim,
 serçenin telaşı içindesin.
 Midye gibisin kardeşim,
 midye gibi kapalı, rahat.
 Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
 Bir değil,
            beş değil,
                       yüz milyonlarlasın maalesef.
 Koyun gibisin kardeşim,
 gocuklu celep kaldırınca sopasını
 sürüye katılıverirsin hemen
 ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
 Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
 hani şu derya içre olup
                             deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
 Ve bu dünyada, bu zulüm
                                     senin sayende.
 Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
 ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
                       kabahat senin,
                                      — demeğe de dilim varmıyor ama —
                       kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!”

“ölmek kolay, Yusuf,
          yaşamak zor!.”

Su basında durmuşuz,çınarla ben.Suda suretimiz çıkıyor,çınarla benim.Suyun şavkı vuruyor bize,çınarlSu basında durmuşuz,çınarla ben.Suda suretimiz çıkıyor,çınarla benim.Suyun şavkı vuruyor bize,çınarl

Su basında durmuşuz,
çınarla ben.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarla benim.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınarla bana.

Su basında durmuşuz,
çınarla ben, bir de kedi.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarla benim, bir de kedinin.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınarla bana, bir de kediye.

Su basında durmuşuz,
çınar, ben, kedi, bir de güneş.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarın, benim, kedinin, bir de günesin.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınara, bana, kediye, bir de güneşe.

Su basında durmuşuz,
çınar, ben, kedi, güneş, bir de ömrümüz.
Suda suretimiz çıkıyor,
çınarın, benim, kedinin, günesin, bir de ömrümüzün.
Suyun şavkı vuruyor bize,
çınara, bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze.

Su basında durmuşuz.
Önce kedi gidecek,
kaybolacak suda sureti.
Sonra ben gideceğim,
kaybolacak suda suretim.
Sonra çınar gidecek,
kaybolacak suda sureti.
Sonra su gidecek
güneş kalacak;
sonra o da gidecek…

Su basında durmuşuz.
Su serin,
Çınar ulu,
Ben şiir yazıyorum.
Kedi uyukluyor
Güneş sıcak.
Çok şükür yaşıyoruz.
Suyun şavkı vuruyor bize
Çınara bana, kediye, güneşe, bir de ömrümüze
….


Masalların Masalı / Nazım Hikmet 


Post link

yorgunherakles:

“sen yoksun yeryüzünün en güzel şehirlerinden biri boşaldı içinden elini çektiğin bir eldiven gibi boşaldı söndü artık seni görmeyen aynalar nasıl sönerse”

nazım hikmet - saman sarısı

“… yüreğim keder dolu ağzına kadar.”

Nazım Hikmet

hsynozpercin: “ve sana kavuşacağım                      günün birinde…”Nazım HikmetJohn Singer Sargehsynozpercin: “ve sana kavuşacağım                      günün birinde…”Nazım HikmetJohn Singer Sarge

hsynozpercin:

“ve sana kavuşacağım
                     günün birinde…”

Nazım Hikmet

John Singer Sargent-Mrs. Augustus Hemenway-1890
Gustav Klimt-Love-1895


Post link

PİRAYE İÇİN YAZILMIŞ :
SAAT 21-22 ŞİİRLERİ

23 Eylül 1945

O şimdi ne yapıyor
                      şu anda şimdi, şimdi?
Evde mi, sokakta mı,
çalışıyor mu, uzanmış mı, ayakta mı?
Kolunu kaldırmış olabilir,
— hey gülüm,
             beyaz, kalın bileğini nasıl da çırçıplak eder bu hareketi!…—

O şimdi ne yapıyor,
                    şu anda, şimdi, şimdi?
Belki dizinde bir kedi yavrusu var,
                                              okşuyor.
Belki de yürüyordur, adımını atmak üzredir,
— her kara günümde onu bana tıpış tıpış getiren
                                                   sevgili, canımın içi ayaklar!…—
Ve ne düşünüyor
                      beni mi?
Yoksa
          ne bileyim
                   fasulyanın neden bir türlü pişmediğini mi?
Yahut, insanların çoğunun
                           neden böyle bedbaht olduğunu mu?

O şimdi ne düşünüyor,
                                    şu anda, şimdi, şimdi?…

Nâzım Hikmet

Ne güzel şey hatırlamak seni,yazmak sana dair— Nazım Hikmet

Ne güzel şey hatırlamak seni,
yazmak sana dair

— Nazım Hikmet


Post link
Sende yüreğim var, canım var, aklım fikrim var,Sende her şeyim var…—  Nazım Hikmet Ran

Sende yüreğim var, canım var, aklım fikrim var,
Sende her şeyim var…

—  Nazım Hikmet Ran


Post link

hayallerim hep seninle

sadece hayallerimde seninleyim

yetmiyor artık gözlerinin bana bakmasını hayal etmek

yetmiyor seni öpmeyi hayal etmek

senin hayallerin kiminle?

ben var mıyım içinde?

varsam eğer hayal olarak kalmasınlar

hayal olarak kalmasın gözlerine dalıp gitmelerim

hayal olarak kalmasın sana dokunmak

nolur kalmasın

yapma bize bunu

Ne ben sana kızarım, ne de zatın zahmet edip bana küssün. Artık seninle biz düşman bile değiliz.

Nazım Hikmet

Yürekli bir kadının başı, yüreksiz bir erkeğin omzuna ağır gelir.

Nazım Hikmet

loading