“Öyle alnında kötü insan yazan birisi yok bu dünyada. Normalde herkes iyi. En azından herkes, normal birer insan. Umulmadık bir zamanda birden kötü insana dönüvermeleridir korkunç olanı. İşte bu yüzden hüküm vermek zordur ya.”
Kadın bir adamı çok seviyordu. Adamın gitmesi gerekti ve döneceğine dair kadına söz verdi. Kadın da döndüğünde onu bıraktığı gibi bulacağına dair söz verdi adama. Birlikte adamın döneceği günü bir takvimde işaretlediler. Ve o kadın dün dönmesini beklediği adamın ardından üçüncü kez saçlarını kesti.
Aslınabakarsan.. Üzerine çok da bir şey söylemeye gerek duymuyorum bazı tümcelerin Tetektifim.. .. “İnsanlar söylediklerinizi ya da yaptıklarınızı unutur ama onlara neler hissettirdiginizi asla unutmaz..”
“Hiçbir çiçek ne kadar güzel koktuğunu kanıtlamak için dalından kopmaz. Kendinizi göstermek için özünüzden kopmayın. Bırakın var olduğunuz yerde bilsinler değerinizi. Koparsanız, solarsınız."
“tanrı varsa -ki ben olmadığına gerçekten inanıyorum- insan aklının sınırları olduğunu da bilir. yoksulluğu, haksızlığı, açgözlülüğü, yapayalnızlığı, bütün bu karmaşayı o yaratmadı mı? mutlaka çok iyi niyetlerle girişmiştir bu işe, ama sonuçlar bir felaket. tanrı varsa bu dünyayı erkenden terk etmeyi seçen yaratıklara karşı cömert davranacaktır, hatta bizi burada vakit harcamaya zorladığı için özür bile dileyebilir”
yaşamı boyunca pek çok şeyi sonuna dek götürdüğü doğruydu, ama hep önemsiz şeylerdi bunlar, bir özürle sona erebilecek bir küslüğü uzatmak, bir ilişkinin sonu olmadığını düşündüğünde adamı sevdiği halde telefon etmemek gibi. kolay konularda ödün vermemekte üstüne yoktu; sanki ne kadar güçlü ve aldırışsız olduğunu kendine böyle kanıtlayacaktı. oysa aslında kırılgan bir insandı, hiçbir zaman üstün bir öğrenci olmamış, okulda spor dallarında da pek bir başarı gösterememiş, evinde de huzurlu bir yaşam sağlayamamıştı.
sevgili Wilhelm, epeyce düşündüm bu arada: bir yanda insanın içindeki yayılma, yeni buluşlar yapma ve öteye beriye devinme itkisi; öte yanda sınırlamalara gönüllü olarak boyun eğme, alışkanlığın raylarında devam etme ve sağıyla soluyla ilgilenmeme konusundaki içsel güdü var.