#çete lideri

Damla, kocası gibi kibar ve romantik erkeklerden hoşlandığını zannediyordu. Aslında maço erkeklerden hoşlandığını bulundukları mahalleyi ele geçiren mafya örgütünün başındaki ahlak yoksunu Tufan onu eline aldığında anladı. 

“Neyi bilmek istiyorsun? tamam…kucağına oturtup saatlerce sikti beni aşağılık herif…oldu mu? mutlu musun?!!” diye içerledi Bengü ağlamaklı sesle, kocasının kendini suçlu hissetmesini istiyordu onu o çete başının arabasına tam da onun istediği gibi yalnız gönderdiği için…kendi suçluluk duygusunu bu içerlemenin arkasına gizledi Bengü…orospu çocuğu çetecinin kalın sikinin ona istemsizce nasıl zevk verdiğini, bağıra inleye nasıl orgazm üstüne orgazm yaşadığını anlatamazdı.

Kocası, çete lideri Sidar’ın yanına gitmiş, bir daha da dönmemişti…çok endişelendi Semra. O kadar tehlikeli adamlardı ki, polisi de arayamadı kocasına zarar verirler diye, kendi başına gitmek zorunda kaldı bilardo salonunun alt kadındaki odasına, tüm tehlikeleri göze alarak. Gittiğinden yarım saat sonra üstünde sadece babydoll vardı kanepede otururken, Sidar öyle emretmişti, kocasını kurtarmanın başka yolu yoktu. Sidar hiçbirşey söylemeden baştan aşağı onu seyrederken aşağılanmış hissetti, çok utandı. 20dk sonra Sidar’ın onu o kanepeye domaltıp yarın yokmuş gibi bağırta inlete sikeceğini bilmiyordu daha.

Senin evinin mutfağında karına bu şekilde yemek yaptırdı Sidar, mahallenin çete lideri. Karnı doyduktan sonra güzel karını kucaklayıp yatak odana götürüp senin yatağına fırlattı…sonra da evire çevire sikti enfes karını, acımadan, saatlerce! Karın istemsizce defalarca titreyerek boşaldı Sidar o büyük aleti içindeyken. İmkan olsaydı da karının önce haykırış, sonra da kedi miyavlamasını andıran seslerini duysaydın…dünyanın en güzel melodisiydi Sidar için!

Feyyaz bir süredir kaçıyordu mahallenin çete lideri Sidar’dan. O’na olan borçlarını ödeyemeyince ortalıktan bir süreliğine kaybolmuştu, güzel karısı Banu’yu evde bırakarak. O’nun orada yalnız kalmış olması içine sinmediğinden parayı bir şekilde bulup buluşturdu, Sidar’ın bilardo salonunun alt katındaki ofisine gitti borcunu ödemeye. Oraya gittiğinde içeriden bir kadın sesi geliyordu, bağırmayla karışık inleme sesi…tanıdık geldi bu ses Feyyaz’a. O arada gözü Sidar’ın kapısına saplanmış bıçağın ucundaki kırmızı kadın küloduna ilişti…Bu, sevgililer gününde karısı Banu’ya aldığı tanga değil miydi? O içerideki ses, evet karısının sesiydi! Dehşete düştü Feyyaz…Haykırışlar azalmıştı, artık daha çok inleme sesi çıkıyordu…Adi aşağılık Sidar, içeride karısını zevkten inletirken “Kocanda yok ha böyle yarrak?…ha küçük orospu! Böyle karıyı bile sikemeyen adamdan koca mı olur amına koyiyim!” diye aşağılarken taşaklarının karısının kıçına sert vuruş sesleri geliyordu kulağına…Banu bağıra bağıra zangır zangır titreyerek boşalınca gülüş sesleri duydu içeriden, başkaları da vardı odada, Sidar’ın adamlarıydı kesin! Girmeye korktu içeriye, yavaş yavaş geri adımlarla gitti merdivene doğru…Karısının içeride bir orospu gibi sikiliyor olmasının kendi sikini istemsizce taş gibi sertleştirdiğini farketti.

Senin yatağın, evet…karını o yatağa bağlayıp sikti çete lideri Sidar…evet alçakça, ama karının o kadar hoşuna gitti ki! İstemeden de olsa titreyerek boşaldı her defasında O’nun o kalın yarrağının üstüne.

Kendi elbisesi bir yular gibi ağzına geçirilip içinde sürtük ve fahişe geçen adice sözcüklerle aşağılanırken arkadan bir kaldırım orospusu gibi sertçe sikilmek… Merve bunu hakedecek hiçbirşey yapmamıştı…O lanet mahallaye taşınıp, o aşağılık çete liderinin kadını olmayı reddetmekten başka! Keşke onun kadını olmak… 2 ay sonra evleneceği adamın ona asla veremeyeceği kadar heyecan ve zevk verici olmasaydı.