#çıtır

LIVE

Benim adım canan 26 yaşımdayım, beyaz tenli kahverengi saçlı ve gözlü bir kızım. Samimi arkadaşım yanı zamanda iş arkadaşım Kadriye ile birlikte haftasonu için plan yapmıştık. Haftasonunu erkek arkadaşımın evinde geçirecektik. Erkek arkadaşım da o haftasonu kendi arkadaşlarıyla birlikte olacaktı. Kadriye ve ben iş çıkışı alışveriş yapıp eve gittik. Kadriye de 30 yaşında esmer tenli siyah saçlı ve gözlü birisidir. Eve gelip yemek yedik ve daha sonra üzerimizi değiştirip içkilerimizi alıp film seyretmeye başladık. Saat 12'yi geçmişti ve bu sırada kapı açıldı. Erkek arkadaşım ve iki arkadaşı içeri girdi. Yanımıza geldiler ve oturdular. Hepsi alkollüydü, erkek arkadaşım bana doğru yanaştı ve benden su istedi, mutfağa gidip onlara su getirdim. Suyunu içtikten sonra erkek arkadaşımı içeriye çağırdım. Ona neden eve geldiğini ve neden bu kadar sarhoş olduğunu sordum o da bana bu seni ilgilendirmez dedi. Daha sonra ondan arkadaşlarını alıp gitmesini istedim, bana çok konuşma dedi ve mutfağa gitti. Bende salona kadriye'nin yanına geri döndüm ve döndüğümde şok oldum iki çocuk kadriye'ye asılıyordu, çocuklara bağarmaya başladım, az sonra içeriden Burak geldi bana neden bağırdığımı sordu, bende ona olanları anlattım ve ondan arkadaşlarını alıp gitmesini istedim, bana hiç bir yere gitmeyeceklerini söyledi. Tekrar bağırmaya başladım, bu sırada Burak bana bir tokat attı, bende dönüp ellerimle ona vurmaya başladım bana tekrar tokat attı yere düştüm. Kadriye ayağa kalktı ve yapmamasını söyledi, ona da sert bir tokat attı ve koltuğa düştü.
Arkadaşlarına bakıp ikisinide alın ve aşağı indirin dedi. Çocuklar bizi yerden kaldırdılar ve sürüklemeye başladılar, bizde durmalarını ve bizi bırakmalarını söylüyorduk. Işığı açıp bizi bodruma indirdiler. Çocuklar bizi diz üstü çöktürdüler. Çırpınıyor karşı koyuyorduk ama sıkı tutuyorlardı. Burak aşağı indi ve Canan'ı getir dedi. Burak elindeki ipi çocuğa verdi ve beni sırt üstü yere yatırdı. Burak kollarımı tuttu bu sırada çocuk elimi bağlamaya başladı, Burağa durmasını söylüyordum, çocuk diğer elimide duvara bağladı. Daha sonra kadriye'yi getirdiler onu da aynı şekilde yanıma bağladılar. Burak çocuklara bez parçaları verdi ve ağızlarını bağlayın dedi ve hemen geleceğini söyledi. Çocuklar bizim ağzımızı bağladı. Burak elinde içkilerle aşağı indi ve bu akşam çok eğleneceğimizi söyledi. Daha sonra çocuklarla konuşmaya başladı. Biz de Kadriye ile birbirimize bakıyor ne yapacağımızı düşünüyorduk. Aklıma ilk gelen şey tecavüz olmuştu ve çok irkilmiştim. Ama neyi bekliyorlardı. Çocuklar bana yaklaştı ve bir sandalye getirdiler. Sonra çoraplarımı çıkardılar ve ayaklarımı sandalyenin tahtalarının arasından geçirdiler, ayak bileklerimi bağladılar. Kadriye’nin ayaklarını da bağladılar. Kadriye ile birbirimize bakıyor ve ses çıkarmaya çalışıyorduk. Burak ve çocuklar içkilerini açıp içmeye başlamışlardı. Az sonra Burak yanıma geldi ve benden çok sıkıldığını, hayatını bitirdiğimi söyledi. Şimdi benden öcünü alacağını söyledi ve arkadaşımın da bana eşlik edeceğini söyledi. Hemen ardından iki çocuk bir ellerinde sopa bir ellerinde içki şişesi yanımıza geldiler. Çocuklar birkaç saniye sopaları benim ve kadriye’nin ayaklarında gezdirdikten sonra tabanlarımıza vurmaya başladılar. Bir yandan içiyorlar bir yandan da vuruyorlardı. Burak’ta bize bakıp gülüyordu. Canımız çok yanıyor fakat ayaklarımızı hareket ettiremiyorduk. Sopa tabanlarımı yakmaya başlamıştı. 5 dakikadan fazla vurdular ve durdular. Bir süre oturdular ve tekrar sopaları alıp falaka’ya devam ettiler. Tabanlarım cayır cayır yanıyordu, sopanın her darbesini yüreğimde hissediyordum. Ağlamaya başladım, canım çok acıyor ve hiç bir şey yapamıyordum, kadriye’ye baktığımda onunda gözünden yaşlar süzülüyor ve her darbede vücudu zıplıyordu, belli ki onunda canı çok yanıyordu. Yine durdular. Çocuklardan biri kadriye’nin üzerine, burak’ta benim üzerime oturdu, ikimizin de pijamalarının üzerini yırttılar, göğüslerimiz meydandaydı. Burak göğüslerimi okşamaya ve sıkmaya başladı. Sonra eğilip uçlarını yalamaya ve ısırmaya başladı. Diğer çocukta kadriye’nin göğüslerini okşayıp ısırıyordu. Burak göğüslerime vuruyordu ve tahrik olmuştum. Sonra başımı yaslayıp kulağımı emmeye başladı. Buna dayanamıyordum. Çocuk ise Kadriye’nin göğüslerine tokat atıyor ve göbeğini yalıyordu. Az sonra Burak doğruldu ve cebinden çıkardığı sigarayı çocuğa uzattı ikisi de sigaralarından birkaç nefes çektiler ve sonra Çocuk elindeki sigarayı kadriye’nin göğüslerine değdirmeye başladı. Kadriye bağırıyor kurtulmaya çalışıyor kadriye tepindikçe çocuk sigarayı göğsünde daha uzun tutuyordu. Kadriye bağırarak ağlıyordu, yaşlı gözlerle yalvarırcasına Burağa baktım ama o bana güldü ve sigarayı değdirmeye başladı. Canım öyle çok yanıyordu ki acıdan ne yaptığımı bilmiyordum. Birkaç dokunuştan sonra durdular ve üzerimizden kalktılar. İkimizde yaşlı gözlerle birbirimize bakıyorduk. Bu sırada diğer çocuk geldi ve falaka tekrar başladı. Bir süre sonra bayıldım. Ayıldığımda Kadriye baygın bir şekilde yatıyordu ve çocuklardan biri başımızdaydı. Sonra diğer çocuk geldi ve Kadriye’nin başına su döküp onu ayılttı. Sonra kadriye’nin ayaklarını ve ellerini çözdüler. Hemen ardından Kadriye’yi çırılçıplak soydular. Karşı gelecek hali yoktu
Çocuklardan biri bacaklarını açtı ve yarağını biraz sertleştirdikten sonra amına soktu ve gidip gelmeye başladı, Kadriye ağlıyordu, diğer çocukta arkasına geçti ve götünü biraz parmakladıktan sonra götünden sikmeye başladı. Amında ki çocuk bir süre sonra çıktı ve diğer çocukla yer değiştirdiler. Kadriye ve ben umutsuzca birbirimize bakıyor ve ağlıyorduk. Çocuklar bir kez boşalmışlardı. Hemen ardından Burak geldi ve o da Kadriye’yi sikmeye başladı. Bana dönüp zevk alıp almadığımı sordu. O da işini bitirdikten sonra Kadriye’nin üzerine oturdu ve yarağını ağzına tuttu Kadriye almak istemeyince de iki çocuk geldi ve ağzını zorla açtılar, Kadriye bağarıyor yapmak istemiyordu ama başka şansı yoktu. Burak yarağını ağzına soktu ve Kadriye emmeye başladı. Ağzına boşaldı ve çıktı. Sonra iki çocuk tekrar gelip Kadriye’yi siktiler. Çocuklardan biri yarağını ağzına sokmaya çalıştı, ağzını açmayınca yaralarına dokundular buna dayanamayan kadriye ağzını açmak zorunda kaldı ve ikisine uzun bir süre sakso çekti ve bütün spermlerini yuttu. İşleri bitince Kadriye’nin elleri ve ağzı tekrar bağlandı. Sonra Burak geldi ve beni çözdü. Üçü de bekliyorlardı, ne olur yapmayın diye yalvardım. Burak bana baktı ve seni bir şartla sikmeyeceğiz dedi. Onlara sakso çekecek ve ayaklarını öpecektim. Beni sikmemeleri için sırayla hepsine sakso çektim, spermlerini yuttum, ayaklarını öpüp yaladım. Ama onlar sözünde durmadılar ve beni yatırıp sikmeye başladılar, çocuklardan biri amma girmişti bile diğeri ise götüme girmek için çabalayıp duruyordu. Çok denedi ama götüme giremedi. Bunun üzerine ince uzun bir demir sopa alıp götüme sokmaya başladı, canım çok yanıyor ve çığlık çığlığa bağırıyordum. Yapabileceğim bir şey yoktu karşı koymuyordum koysam da fayda etmezdi. Beni amımdan götüme, göğsümden ağzıma yüzüme kadar sikmişlerdi her yanım sperm içindeydi. Halsizdim yerde öylece yatıyordum. Ama onlar için eğlence bitmemişti. Kadriye’yi alıp yanıma getirdiler ve bize sevişmemizi söylediler. Bunu asla yapmayacağımızı söyledik, bunun üzerine ellerine tekrar sopaları aldılar ve vücudumuzda neresi olursa olsun vurmaya başladılar, acı içinde yerde kıvranıyorduk, yapacak bir şey yoktu, önce Kadriye ile öpüşmeye başladık daha sonra birbirimizin göğüslerini okşayıp yalıyorduk, amımızı parmaklıyor ve yalıyorduk, bu bizi sadece azdırıyordu, onların köpeği olmuştuk, yaptıklarımızı beğenmezlerse bize vuruyorlardı. Bir saatten fazla devam ettik, ikimizde yere yığıldık ve onlara yeter diye yalvarmaya başladık, bize tekrar ayaklarını öptürtüp yalattılar ve bu günlük işimizin bittiğini söylediler.

Selam hikaye severler. Ne zamandır Kaymak Gibi Sikilen Amlar sitesinde yayınlanan hikayeleri zevkle okuyorum. Ben de bir hikayemi paylaşmak istedim. Ben Asude, 21 yaşındayım, ama bu anlatacağım olay olduğunda 17 yaşındaydım. Lise son bitmiş, ama istediğim üniversiteyi kazanamamıştım. Yani bir sene daha üniversiteye hazırlanacaktım. Sevgilim Erkin ise başka bir şehirde iyi bir bölüm kazanmıştı ve yazın sonunda gidecekti. Ondan ayrılacağım için çok üzülüyordum, bir yandan da o İstanbul'da yokken biraz rahat nefes alabileceğimi düşünüyordum. Çünkü çocukluk arkadaşıydık ve liseye başladığımız seneden beri sevgiliydik. Onsuz vakit geçirmenin nasıl olduğunu merak etmiyor değildim.

Yaz tatili boyunca birlikte vakit geçirdik ve ayrılık zamanı geldi çattı. Bana, “Ne yap ne et, bu sene aynı şehirde bir bölüm kazan ne olur!” dedi ve gitti. Ben de dersaneye başladım. İlk 2 ay oldukça eğlendim. Ama sonradan Erkin'in yokluğu bana koymaya başladı. Gideli 3 ay geçmişti, telefonda konuşmalarımızdan birinde ona, “Artık gerçekten çok özledim seni!” dedim. Ve ertesi gün kapımda buldum. Özledim dememi bekliyormuş gelmek için aşkım benim. İki gün vakit geçirdikten sonra, bana bir anda, “Evlenelim Asu’m!” dedi. Ben bu teklifine çok şaşırdım, ama yaşımızın küçük olduğunu, beklememiz gerektiğini söyledim. Ertesi gün annesi geldi beni ikna etmek için. Kesinlikle kabul etmedim. Erkin kırılmış olacak ki, bir hafta daha kalabileceği halde, erkenden okula dönmeye karar verdi, “Sen beni sevmiyorsun!” diyerek.

Ben de, hem küs kalmamak için, hem de onu çok sevdiğim için, bekaretimi ona vermeye karar verdim. Ertesi gün annesi ve babası işe gittiğinde evine gittim. Kapıyı açtığında üzerinde sadece şort vardı. Oldukça iştah açıcı görünüyordu. İçeri geçtim, salona oturduk. Bana, “Ne var? Ne istiyorsun?” dedi. Anlaşılan küs ayrılmaya niyetliydi. “Küs kalmayalım! Gönlünü almak için geldim!” dedim. Gözleri parladı, “Evlenmeyi kabul mü ediyorsun?” dedi. “Hayır aşkım, ama sana en değerli şeyimi vereceğim!” dedim ve uzanıp dudaklarından öpmeye başladım. İlk öpüşmemiz üzerinden seneler geçmişti, ama öpüşmeden ileri hiç gitmemiştik. İlk başta tutukluk vardı, fakat tutukluğunu çabuk attı. Güzel kollarıyla beni sardığında, kucağında küçücük kalmıştım. Siki kalkmaya başlamış, şortunun ve benim kumaş pantolonum üzerinden amıma baskı yapıyordu. Hafifçe kımıldanınca ağzımın içine inledi ve elini kalçama atıp avuçlarıyla sıkmaya başladı. İyice kendimden geçtim ve amımı kıyafetlerin üzerinden sikine sürtmeye başladım. Kısa süre sonra kollarında ilk orgazmımı oldum. Dudaklarını dudaklarımdan çekip, “Emin misin bebeğim? Ben her türlü bekleyebilirim!” dedi. Ben boşalmama rağmen sanki iki katı tahrik olmuştum, “Al beni, seni istiyorum, seni seviyorum, bunu kanıtlamama izin ver!” dedim.

Beni kucağında odasına götürdü. Yatağına uzandırdı. Üzerime çıkıp memelerimi avuçlamaya, kulak mememi emmeye başladı. Benim külodum iyice ıslanmıştı. Ben de elimi sikine atıp okşamaya başlamıştım. Ona, “Çantamı getir aşkım, içindekiler lazım olacak!” dedim. Niyetim belliydi, bu sebeple hazırlıklı gelmiştim. Çantamı getirdi. İçinden prezervatif kutusunu ve kayganlaştırıcıyı çıkardım. Amımın sulanmasına bakılırsa kayganlaştırıcıya ihtiyacım olmayabilirdi, ama ikimiz için de ilk seferdi, ne olur ne olmaz diye getirmiştim. Eşyaları komidinin üzerine koyar koymaz yine üstüme çıktı ve her yerimi öpücüğe boğmaya başladı. Bir yandan öpüyor, bir yandan da beni soyuyordu. Ben de kollarını, göğsünü okşuyor, arada sikini avuçluyordum. Ben sonunda çırılçıplak kalınca, bana şöyle bir baktı. Çok utanıyordum, ama bir o kadar da tahrik olmuştum. “Bebeğim gördüğüm en güzel şey sensin!” dedi. Ben iyice utanmıştım, ellerimle yüzümü kapadım. Ama o ellerimi geri çekti, avuçlarımı öpüp, dudaklarıma uzandı.

Bir süre öpüştükten sonra memelerime indi. Avucunu dolduracak büyüklükte memelerimi emiyor, uçlarını ufak ufak dişliyordu. Bir mememi emerken, diğer mememin ucunu çimdikleyip beni zevkten uçuruyordu. O memelerimle oynarken amım yine kasılmaya başladı. Daha amıma ellememişti bile, ama ben ikinci orgazmımı oluyordum. Halime güldü ve “Bu gidişle esas olaya geçmeden senin dermanın kalmayacak!” diye dalga geçti. Kıpkırmızı kesilmiştim, ama cevap yetiştirmeden duramadım, “Sen işini iyi yaparsan, bana hiçbir şey olmaz!” dedim. Daha ağzımı kapatmadan, amımda ılık dilini hissettim. O amımı yalarken, ben, “Ahh, hayır, off, ahh!” diye inliyor, çok zevk alıyordum. Pezevenk sevgilim ise sanki yılladır am yalamış gibi somuruyordu amımı. Dilinin ucunu klitorisime değdirmeden etrafında daire çiziyor, amımın dudaklarını boydan boya yalayarak dilini amımın deliğine kadar getiriyor, beni delirtiyordu. “Ahh, lütfen!” diye yalvarıyordum. “Ne lütfen bebeğim?” dedi en sonunda. “Lütfen boşalmam gerek, delireceğim, ahhh!” diye inlemeye devam ettim. En sonunda klitorisimi sertçe emerek, beni şiddetli bir şekilde orgazm etti. Kasılmalarım oldukça uzun sürmüştü. O ise daha bir sefer bile boşalamamıştı.

El yordamıyla uzandım ve prezervatiflerden birini alıp, ambalajını dişimle yırttım. Bunu gören Erkin ise yavaşça doğruldu ve altındaki şortu boxeriyle beraber indirdi. Siki oldukça büyüktü. Kesinlikle canımı yakacaktı, ama o anda oldukça azmıştım, o yarağı yemekten başka bir şey düşünemiyordum. İkimiz birlikte prezervatifi sikine takmaya çalıştık, ama ilk defa yaptığımız için pek becerikli değildik ve üçüncü prezervatifte ancak başarılı olmuştuk. Bu arada benim gerginliğim de azalmıştı. Sonuçta o Erkin'di ve yanında utanacağım biri kesinlikle değildi. Biraz kayganlaştırıcıyla prezervatifli sikini sıvazladıktan sonra, bacaklarımın arasında yerini aldı ve sikiyle amıma baskı yapmaya başladı. Kendimi kasmadığım bir anda birden soktu. Kızlığım gitmişti. Artık kadın olmuştum.

Kasıklarımda oldukça yoğun bir batma hissettim ve Erkin'in de içime iyice girmesi ile boşalması bir oldu. İçimden çıktı, döl dolu prezervatifi çıkarıp peçeteye sardı ve yanıma uzandı. Erken boşaldığı için özür diledi. Ben de özür dilenecek bir şey olmadığını falan söyledim. Bu şekilde yarım saat kadar yattık, sonra ben kalkıp banyoya gittim. Amımın acısı geçmişti. Banyoda kasıklarıma akmış olan kanı yıkayınca, gerçek sikiş için hazır hale geldim. Aynada kendime bakınca gözüme daha bir güzel göründüm. Tüysüz amcığım, memelerim, popom oldukça iyi bir görüntüm vardı. Odaya girdiğimde Erkin'in siki de tekrar kalkmıştı, biraz okşamayla sikişe hazır hale gelecek gibi duruyordu. Gidip dudaklarına yapıştım. Elimi de sikine atıp hazırlamaya başladım. Erkin de elini amıma atıp klitorisimi ovalamaya başladı. Birkaç dakikaya ikimiz de tamamen sikişe hazır hale geldik.

Erkin busefer prezervatifi ilk denemesinde taktı. “Hazır mısın bebeğim?” dedikten sonra yavaşça içime girdi. Kasıklarımız buluştuğunda, amımın yırtılma noktasına kadar gerildiğini hissediyor, ama inanılmaz zevk alıyordum. Erkin yavaş yavaş git gel yapmaya başladı. Bir yandan da kulak mememi emiyor, kulağıma, “Daracıksın bebeğim, ohhh, çok sıcaksın, ateş gibisin!” gibi sözler söylüyordu. Bir süre sonra hareketleri hızlanmaya başladı ve beni uzun bir süre o şekilde sikti. Ben iki kez orgazm olduktan sonra, içimden çıkmadan beni üzerine aldı ve “Sür beni, hadi bebeğim!” dedi. Ben de onun deyimiyle sikine binmeye başladım. Sikinde yavaşça inip kalkıyor, arada kalçalarımla daireler çiziyordum. Aldığım zevki tarif etmem imkansızdı. İçimde sevdiğim adamın iri aleti ile, onun vücudunun üzerinde dans etmek beni zevkten uçurmuştu. Ben bir orgazm daha yaşadıktan sonra, Erkin, “Böyle olmayacak, pozisyon değiştirelim!” dedi ve kalçama ufak bir şaplak atıp beni üzerinden indirdi.

Beni domaltıp, arkadan amıma geçirdi ve hoyratça sikmeye başladı. O amıma pompaladıkça memelerim çılgınca sallanıyordu. Zevkten gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. Aklımı kaybedecektim. “Yeter artık boşal!” dediğimde, kalçama ufak bir şaplak atıp, “Az kaldı, geliyorum bebeğim, ohhh!” dedi ve elini önüme atıp klitorisimi de ovuşturmaya başladı. Ben sarsıla sarsıla orgazm olurken, o da prezervatife doldurdu döllerini. Bu sefer sikişmemiz oldukça uzun sürmüştü ve ikimiz de bitmiştik. Fakat hayatımın zevkini almıştım. Asla unutamayacağım bir zevkti. Ona, “Şimdi seni sevdiğime inandın mı?” dediğimde, alnımı öptü ve “Seni bundan sonra hiç bırakamam, ben de seni çok seviyorum aşkım!” dedi :)



loading