#edebiyat

LIVE

Üstâd Ahmed Arif der ya;


“Bir daha dünyaya gelsem aynı hayatı,

daha ustaca ve korkusuz yaşarım.

Ama bu sefer seni tanımakta gecikmem…”


Ve ekler;

“gözlerinden öperim"

“Hiç bilmediğim dilde anlatır mısınız bana aşkı..


"Aşk gördüğünü sevmek mi ?


Yoksa görmeden varlığıyla yaşamak mı?


"Yarı parçan"Diyor

Ahmet Arif mektubunun sonunda.


"Yarı parçan”

Sanırım bu , sevmekten çoook ötesi!.


Bu dünyadan bir Ahmet Arif geçti Saygıyla.

~

Ahmet Arif


#AhmetArif

Yoruldum bu dünyaya kafa tutmaktan

Yanıldım çoğu zaman iyi sandığımdan .!

~

Seçil Oğuz

Artık insanlar

Huzur dışında herşeye sahip..

İçlerinde bir fırtına

Bakışlarında güvensizlik

Ve yürekleri dört duvar..

Teşekkürler Hayat

Tam istediğin gibiyiz bu aralar…

Güvensiz,

Nedensiz,

Hissiz,

Kimsesiz,

Sessiz,

Sedasız,

Tepkisiz

İsteksiz…


Çağın vebası:

Mutsuz insanlar ama mutlu fotoğraflar..!

~

Kaan Murat Yanık

Sevdiği kadar sevilmiyor insan. Özlediği kadar özlenmiyor.


Ve yalnız ölünce değil, işi bittiğinde de unutuluyor insan..!

Bazı şeyler var o andan sonra hatırlanmıyor bile ,

Bazı şeyler de var ki,

Unutmak istesende unutulmuyor ömrünce …


Telafisi mümkün olan kırgınlıklar

Kalıyor içinde en fazla cumadan pazara ,


Bazı kırgınlıklarda varki ,

Kalıyor içinde ömrünce

Gömülüyor mezara seninle birlikte …!


~

AHRÂZ SNR

“Ağlama cehennem, öteki dünyadaki unvan sahipleri, devlet büyükleri, yüksek yargıçlar, zenginler hep sana gelecekler !”

Cehennemde ateş olmasına sevinmeliyiz, çünkü bu ateşin verdiği bedensel acıyla ruhların acısını bir an olsun unutabilirler.

Hayatıma girdiğin günü bilmeyecek kadar önemsememiştim seni tanıdığım ilk günü. Umursamaz bir tavırla yaklaştım sana, bir zaman sonra en ağır kalp ağrım olacağını bilmeyerek. Gözlerin.. Ah o gözlerin içinde boğulmam için beni koşar adımlarla kendine çeken kara okyanusun. Sanki içine girsem o kapkara suyu berrak bir geleceğe bularım umuduyla sana koştuğum gözlerin. Çok derin anlamları olan bir adam için fazla mı küçüktüm ? Peki sen beni benden çalacak kadar büyük müydün ? Öyle olmalıydın ki şu geldiğim hale bir kılıf uydurabileyim sevgili. Sevgiyi bilmeyecek kadar küçüğünüm senin, lakin sende sevgiyi öğrenmeyi vücudunun en derinlerine kadar hissedecek kadar aşık. Sahi neydi bizi bu kadar birbirimize tutsak eden ama aramıza hep bir hücre koyan yasak ? Aşkımız mı, tutkumuz mu yoksa imkansızlığa olan vurgunluğumuz mu ? Özlem sevgili, özlem. Asla bitmek tükenmek bilmeyen ateşler var yüreğimde, bedenimde. Her anım seni ister, her hücrem seni arzular oldu yokluğunda veyahut varlığında. Dediğim gibi değişmez bende ki varlığın olsan da olmasan da. Çünkü sen hep benim içimdesin, belki basit bir cümle bu ama yüreğimde basitleştiremeyecek kadar büyük bir arzu var. Sonu belli bir hikaye ama yine olsa yine yine YİNE sevgilim. hoşcakal 

loading