#dostoyevski
And I am glad, I am glad that, though only in imagination, she should think of herself as having once been happy.
— Fyodor Dostoyevsky, Crime and Punishment.
Raskolnikov anytime he speaks to anyone after the first part:
‘We shall go and suffer together,’ Crime and Punishment by Dostoyevsky
‘The people who have nothing to lock up are the happy ones, aren’t they?’ From Crime and Punishment, Dostoyevsky
‘Even when they love it’s as if they hated’, Crime and Punishment by Dostoyevsky.
“Doğdum… Annem öldü…Dostoyevski'yi okudum… ”
İşte Hayat.
sevgisi vasattır, vasatı aranır durur. ama nefreti dahiyanedir. nefreti seni beni herkesi öldürebilecek kadar dahiyanedir.
bukowski - en kısa andır mucize
onlar inanır ama ilgilenmez; ben ilgilenirim, ama inanmam.
alberto manguel - borges'in evinde
neden mutsuz olmak için bunca uğraş veriyordu?
jonathan lear - mutluluk, ölüm ve ýaşamın artakalanı
Böyle birdenbire olması ağrına gidiyor insanın.
Dostoyevski - Budala
Ama toplum, muhafazakarlık görevini yerine getirmek için çok kez bu insanları asıp kesiyor ya da her türlü hareket imkanından mahrum ediyor. Ama yine aynı toplum, bir nesil sonra bu astığı insanların anıtını dikip onlara tapıyor…
Fyodor Mihailoviç Dostoyevski – Suç ve Ceza
Ruhlarınızda bağımsız bir yaşamdan iz bile yok!
Suç ve Ceza / Fyodor Dostoyevski
“kendi kendisiyle anlaşamaz, ama kendi kendisiyle konuşmayı bitirmeyi de başaramaz.”—mikhail bakhtin - dostoyevski poetikasının sorunları
Fakat iyiyim, çok iyiyim. Sadece ruhum sızlıyor ve orada, derinlerde ruhumun titrediği, ürperdiği, kıpırdandığı duyuluyor.
“Ben gerçekten kötü bir insan değilim. Ne aksi bir adamım ne de uysal biriyim. Ne namuslu ne alçak ne de onurlu biriyim. Ne bir kahramanım ne de bir korkak. Ben, hiçbir şey olamadım.”
Dostoyevski - Yeraltından Notlar
Fyodor Dostoyevski'nin dediği gibi;
Her şey insanın kendi elinde ama sırf korkularına yenik düştüğü için fırsatları kaçırıyor. İşte gerçek bu… İnsanları en çok korkutan şey nedir? Herhalde atacakları yeni bir adım ya da kendilerine ait yeni bir fikri ilk dile getirdikleri an.
“Hiç olmazsa tek bir insanla, sanki kendi kendimleymişim gibi her şeyi konuşmak istiyorum.”
Dostoyevski, Budala
Para los que no concebimos la vida sin una estrecha relación con el arte, el descubrimiento de una persona cuyas creaciones nos conmueven y transfiguran, nos aturden y asombran, nos alborotan e iluminan se queda fijado en la memoria, inamovible, en semejanza a las palabras grabadas en el interior de los anillos. A un servidor le ocurrió a comienzos de 1998 con la lectura de “Crimen y castigo” (1866) —mi obra de arte favorita— y la revelación posterior de las otras publicaciones del gran titán de la novela, Fiódor Mijáilovich Dostoyevski. Todas las personas a las que el inmortal moscovita ha influenciado profundamente celebramos este mes el doscientos aniversario de su nacimiento. Sirva esta diminuta publicación como un homenaje a su figura y legado, además de un abrazo en forma de texto a todos sus admiradores…
En la imagen, mi versión de un diseño original para camiseta estampada de Amorphia Apparel.
Canción tradicional rusa “Canto de los remeros del Volga”, recuperada por Mili A. Balákirev en 1866, en versión del Coro del Ejército Rojo Aleksándrov (1965).