#düşünce

LIVE

Aklıyla kalbini farklı kişiler yönetirdi kalbiyle aşıktı fakat şu an çektiği acının sebebi aklıydı bencildi çünkü aklı, kendisi varken kalbine yer yoktu. Bi çırpıda, kolayca kıydı ve kalbine söz hakkı dahi vermedi. Yanlış düşünme ihtimaline karşı bile görmezden geldi kalbini. Kendini farkında olmadan işte böyle öldürdü. Ve rastgele çalan şarkının şu dizesine sığdı bütün hikaye;

“Sen içimdeyken yaktın kendi evini”

Öyle ki; uzun zaman sonra, ancak radyo da çalan bir şarkı ile hatırladım seni.

“Saygı yaşamdan daha uzun sürer.”

O olmasaydıda olurduk elbet ama hep eksik, hep hüzünlü olurduk. Bir vatana sahip olmamış olurduk. O mükemmel bayrağımız o şanlı bayrağımız olmamış olurdu. Bizler köle olarak kullanılıyor. Kim kimin ailesi belli olmamış olurdu. Kadınların hiç bir hakkı, hiç bir özgürlüğü olmamış olurdu. Şimdi paşamın verdiği o çok sevilen haklarımız, özgürlüğümüz olmamış olurdu, sayabileceğim daha o kadar çok örnek varki bunları sizlerde biliyorsunuz. Yani küçük yobazlar Atatürk’e laf etmeden önce yine ve yeniden tekrar tekrar düşünün. Elbette o olmasaydıda biz olurduk. Ama ne durumda nasıl olurduk bunu iyice bir düşünün. Bizler ona o kadar çok şey borçluyuz ki bunu anlayın artık. Sağdan veya soldan değil Atatürkün yolundan gidin. Onun ışığı ampule gerek bile kalmadan aydınlatır her yeri. İyi ki vardın, iyi ki hala varsın paşam bizler sana minnettarız.♾

20:40

Düşünmeden edebilir miydim? Gözlerimi kapayabilir, kulaklarımı tıkayabilir, ama düşünmeden edemezdim.


– Cengiz Aytmatov

17:47

Nelere, nelere baskın gelmez ki seni düşünmenin tadı…


– Ahmed Arif

Zekasını kullanmayan gelenekçi beyinler olduğu sürece ne bu acı biter, ne dünyada huzur olur. Sadece etrafına kin kusan kendini cennetlik bilen cahillerin elinde oyuncak oluruz..

“düşüncenin kuduz köpek gibi kovalandığı ülkede, düşünen adam nasıl çıksın?

Bazı cümlelere, paragraflara ya da kısaca yazıya nereden başlayacağınızı bilemezsiniz ya asla, işte tam da o haldeyim. Yalan olmasın ama yaklaşık 18-19 saattir gözümü 1 sn bile kırpmadım. Sağ tarafımda olan rahatsızlıklardan bahsetmiyorum bile çünkü umurumda değil. Bilekliğimi bile kaldırıp attım bir kenara oysa hep kolum da durması gerekiyor. Kendi sağlığım değil öncelik sadece “o” benim için şuanda. Çünkü ben öyle gerçekten mükemmel birine bir yanlış yaptım ki ya da yapmışım farkında olmadan, istemeden bilmiyorum. İşte bu yüzden saatlerdir kafa patlatıyorum. Ama yazmaktan başka ne yapabilirim bilmiyorum. Buradan da, bir kere daha ondan binlerce kez “özür diliyorum”

Ve neler isterdim biliyor musunuz ?

Çevresinden birini tanıyor olmak isterdim.

Yazmak dışında ona ulaşmanın farklı bir yolu olsun isterdim.

Aynı şehirde olmayı, kapısına gidip o balkondan bakarken en az 100 tane en sevdiği renkte balonu gökyüzüne atarak ve dizlerimin üstüne çökerek beni affetmesini dilemeyi isterdim.

Ve şuanda daha aklıma gelmeyen bir çok şeyi yapmak isterdim.

Lakin hiç bir şeyi bilmiyorum ve yapamıyorum da sadece düşüncelerimi onunla paylaşarak  “onun geri gelmesini bekliyorum.”


                                                                                                         Çarşamba

                                                                                                        18.03.2020

                                                                                                        Saat: 08:35

loading